Erken dönem Romalıları çeşitli trafik denetim yöntemleri
geliştirdiler; tek yönlü sokaklar, park etme ve karşıdan karşıya geçme kuralları
ve muhtemelen göbekli kavşaklar. İlk gerçek trafik işareti 1868'de Londra'nın
Parlamento Meydanı'ndaki 6,7 metre yükseldiğindeki bir direğe monte edildi.
Elle çalıştırılan, kırmızı ve yeşil lambalı bir işaretti bu, ancak kurulumundan
kısa süre sonra patlayarak, sorumlu polis memurunun yaralanmasına neden oldu.
Yüzyıl başında otomobillerin ortaya çıkmasından sonra şehir trafiği hızla
gelişmeye başladı. Arabalar, atlı vagonlar, bisikletler ve yayaların aynı anda
kavşaklardan emniyetli biçimde geçmenin bir yolunu bulması gerekiyordu. Sık sık
kazalarla karşılaşılabiliyordu. Bu tür bir olaya tanıklık ettikten sonra, eskiden
köle olan bir ailenin oğlu Garrett Morgan, elektrikli otomatik trafik işaretini
icat etti. 1923 yılında aldığı patente göre alet "kolayca ve düşük
maliyetle üretilebilir" nitelikteydi. Bu alet yaklaşık 1918'de, Morgan'ın
kasabası Cleveland, Ohio’da kullanıma sokuldu. Üzerinde kırmızı ve yeşil ışık
ile, ışık değişmeden önce öten bir zil vardı. Bundan kısa süre sonra kırmızı,
sarı ve yeşil ışıklı trafik lambaları Detroit ve New York'ta görülmeye
başlandı. Renkler büyük olasılıkla 1830'lardan beri kullanımda olan demiryolu
işaretlerinden uyarlan-mıştı. Kırmızı daima "dur" anlamına gelmişti.
Ancak yeşil "ikaz" anlamındaydı, şeffaf renk ya da beyaz ise
"geç" anlamına geliyordu. Uyarlamadan sonra yeşil "geç"
sarı ise "ikaz" anlamına geldi. Morgan buluşunu 40 bin dolara General
Electric Corporation'a sattı. Morgan'ın çok sayıdaki buluşu arasında bir dikiş
makinesi ile gaz maskesi de vardı. Morgan 1920'de Cleveland'da bir gazete
çıkardı. Uzun ve başarılı kariyerinin ardından 1963'te, 86 yaşında öldü.
Kaynak: National Geographic